Shopping Cart

No products in the cart.

Web Geliştirme Nedir? Ne İşe Yarar?

Web Geliştirme Nedir?

Web geliştirme, internet üzerinde erişilebilen yazılımların ve sistemlerin yapılandırılması, uygulanması ve sürdürülebilirliğinin sağlanmasıdır. Web geliştirme, sadece bir web sayfasının oluşturulmasından ibaret değildir; veri iletiminden kullanıcı etkileşimlerinin yorumlanmasına kadar geniş bir teknik çerçeveyi kapsar.

Bu alanın temel amacı, belirli bir amaca hizmet eden, güvenli, erişilebilir ve sürdürülebilir dijital sistemler üretmektir. Kullanıcı bir form doldurduğunda, bir dosya yüklediğinde ya da bir ürün satın aldığında, bu etkileşimlerin arka planda doğru şekilde işlenebilmesi için sistematik ve çok katmanlı bir yazılım yapısına ihtiyaç duyulur. Bu yapı, istemci ve sunucu tarafında çalışan farklı katmanların birbiriyle sorunsuz iletişim kurabilmesi üzerine inşa edilir.

Web geliştirme ayrıca dijital sistemlerin güncel kalmasını sağlar. Tarayıcı sürümleri, ağ protokolleri, cihaz çeşitliliği ve kullanıcı beklentileri değiştikçe bu sistemlerin de evrilmesi gerekir. Web geliştiricilerin görevi yalnızca yeni sistemler kurmak değil, aynı zamanda mevcut yapıları teknolojik gelişmelere uygun şekilde güncellemektir.

Web Geliştirici Nedir? Ne İş Yapar?

Web geliştirici, web tabanlı bir yazılım sisteminin teknik işleyişinden sorumlu olan kişidir. Web geliştirici, yalnızca bir web sitesinin çalışmasını sağlamakla kalmaz; sistemin sürdürülebilirliğini, ölçeklenebilirliğini ve güvenliğini de yönetir. Geliştirici, genellikle tek bir programlama diline ya da araca bağlı kalmaz; ihtiyaç duyulan çözümlere göre farklı teknolojiler arasında geçiş yapabilir.

Geliştiricinin görevi kullanıcıların doğrudan göremediği bileşenlerle ilgilidir. Örneğin:

  • Bir ödeme sisteminin fraud önleme algoritması,
  • Bir üyelik sisteminin oturum yönetimi,
  • İçerik yönetim sisteminin kullanıcı bazlı yetkilendirme altyapısı

bu kişinin teknik becerisine bağlıdır.

Ayrıca web geliştiriciler yalnızca çalışan bir ürün üretmekle değil, bu ürünün kod kalitesi açısından okunabilir, tekrar kullanılabilir ve bakım yapılabilir olmasını da gözetir. Geliştirici yazdığı kodun başkaları tarafından anlaşılabilir olmasına dikkat eder. Bu, özellikle büyük ekiplerde kod revizyon süreçlerinde hata ayıklamayı ve gelişimi kolaylaştırır.

Kod yazmanın ötesinde, geliştiriciler sistem mimarisi kararlarında da aktif rol oynar. Veri yapılarının nasıl kurgulanacağı, API’lerin dış sistemlerle nasıl etkileşeceği ve sistemin yedekliliği gibi konular da bu alanın uzmanlık alanına girer. Bu nedenle deneyimli geliştiriciler sadece uygulayıcı değil, teknik karar verici pozisyonda da yer alır.

Web Geliştirme Türleri Nelerdir?

Web geliştirme alanı, sistemin hangi bölümünün geliştirileceğine göre üç ana başlık altında sınıflandırılır: Front-End, Back-End ve Full-Stack. Bu türlerin her biri farklı sorumluluklar içerir, ancak birlikte çalışmadan işlevsel bir sistem ortaya çıkmaz.

Front-End Nedir?

Front-end, bir kullanıcının tarayıcısı aracılığıyla doğrudan etkileşim kurduğu bileşenlerin geliştirilmesidir. Yani “web geliştirme nedir?” sorusunun kullanıcıya yansıyan tarafı front-end ile ilgilidir. Düğmeler, menüler, formlar ve görsel öğelerin tümü bu alana dahildir. Ancak burada sadece görsel düzenleme değil, aynı zamanda davranışsal programlama da söz konusudur.

Bir front-end geliştirici sadece HTML ve CSS bilmekle yetinmez. DOM (Document Object Model) manipülasyonu, olay yönetimi (event handling) ve asenkron veri alışverişi gibi konular da gündemindedir. Kullanıcının bir butona bastığında sistemin nasıl tepki vereceği, hangi verilerin alınacağı ve nasıl gösterileceği bu süreçte planlanır.

Front-end alanı ayrıca tarayıcı farklılıklarına karşı da hassas bir geliştirme süreci gerektirir. CSS rendering farkları, JavaScript motorlarının farklı çalışması ve cihaz tipleri gibi değişkenler göz önüne alınır. Bu nedenle front-end geliştirme yalnızca görsellik değil, aynı zamanda teknik optimizasyonla da ilgilidir.

Back-End Nedir?

Back-end, bir web uygulamasının sunucu tarafındaki işlemlerini kapsar. Kullanıcının tarayıcıda başlattığı her işlem, arka planda belirli iş kurallarıyla işlenerek sonuçlandırılır. Bu, verilerin işlenmesini, saklanmasını ve uygun şekilde geri sunulmasını içerir.

Bir back-end geliştirici, örneğin bir içerik yönetim sisteminin kullanıcıya gösterilecek verileri filtreleyebilmesi, rol bazlı yetkilendirme yapabilmesi ve veri girişlerini doğrulayabilmesi gibi işlevleri kodlar. Bu süreçlerde genellikle SQL tabanlı veritabanları, sunucu dili olarak Python, Node.js ya da PHP gibi diller kullanılır. Ayrıca geliştirici, RESTful API’lerin nasıl yapılandırılacağını ve bu servislerin dış istemcilerle nasıl haberleşeceğini belirler.

Sistemin güvenliği de back-end tarafında şekillenir. Örneğin:

  • Yetkisiz erişim kontrolü (authorization),
  • Veri şifreleme (örneğin bcrypt veya TLS),
  • Saldırılara karşı koruma (örneğin SQL injection, XSS gibi)

gibi kritik işlemler bu aşamada gerçekleştirilir.

Full-Stack Nedir?

Full-stack geliştirme, hem front-end hem de back-end süreçlerinin aynı kişi ya da ekip tarafından yönetilmesidir. Bu yaklaşım, yazılım projelerinin uçtan uca kontrol edilmesini sağlar. Ancak burada önemli olan, sadece iki tarafı da bilmek değil, bu iki tarafın birbiriyle nasıl konuştuğunu kavramaktır.

Full-stack geliştirici, istemciden gelen isteklerin nasıl modellenip sunucuda işleneceğini ve ardından tekrar istemciye nasıl sunulacağını planlar. Bu nedenle bir full-stack geliştirici hem kullanıcı arayüzü ile ilgili kararlar alabilir hem de veritabanı sorgularını optimize edebilir.

Ayrıca bu geliştiriciler genellikle DevOps süreçleri hakkında da bilgi sahibidir. CI/CD sistemleri, otomatik test entegrasyonları, loglama sistemleri gibi konular full-stack yaklaşımın içinde yer alır. Bu da ürünün sadece çalışır halde değil, aynı zamanda bakım yapılabilir ve sürdürülebilir olması anlamına gelir.

Web Geliştirme İçin Kullanılan Araçlar

Web geliştirme sürecinde kullanılan araçlar, sadece yazılım üretimini değil aynı zamanda bu yazılımın test edilmesi, sürümlenmesi ve canlıya alınması gibi birçok aşamayı kapsar. Bu araçlar, geliştirme sürecini daha verimli, hatasız ve takip edilebilir hale getirir.

Kullanılan temel araç kategorileri şunlardır:

  • Kod Editörleri: Visual Studio Code (VSCode), Sublime Text gibi araçlar, kod yazımında geliştirme ortamını kolaylaştırır. Özellikle VSCode, geniş eklenti desteğiyle front-end ve back-end geliştirme süreçlerinde önemli bir avantaj sunar.
  • Versiyon Kontrol Sistemleri: Git, kod değişikliklerini izlemek, sürümlemek ve ekip içinde işbirliği yapmak için kullanılır. GitHub ve GitLab gibi platformlar, bu sistemin merkezileştirilmiş kullanımını sağlar.
  • Container Teknolojileri: Docker gibi araçlar, geliştirilen uygulamanın tüm bağımlılıklarıyla birlikte taşınabilir hale getirilmesini sağlar. Bu sayede hem üretim hem de test ortamları tutarlı olur.

Bunlara ek olarak linting araçları, test çerçeveleri (Jest, Mocha), hata izleme sistemleri (Sentry, LogRocket) ve CI/CD platformları (GitHub Actions, Jenkins) da aktif olarak kullanılır. Bu araçlar sayesinde uygulamanın her yeni sürümü otomatik olarak test edilir ve sürülür.

Web Geliştirme Süreçleri Nelerdir?

Web geliştirme süreci, sadece kod yazmaktan ibaret değildir. Bir projenin fikir aşamasından canlıya alınmasına kadar geçen sürede birçok teknik karar alınır, test yapılır ve bakım planı oluşturulur. Bu süreçler sırasıyla planlama, geliştirme, test, deploy ve bakım olarak ilerler.

Planlama aşaması, geliştirilecek ürünün gereksinimlerinin belirlenmesiyle başlar. Bu süreçte sistemin veri akışları, kullanıcı senaryoları ve teknik altyapısı tasarlanır. API ihtiyaçları, veri şemaları ve üçüncü parti entegrasyonlar bu aşamada tanımlanır. Bu planlar ilerleyen süreçte teknik borçların önlenmesini sağlar.

Geliştirme aşamasında kod yazımı başlar. Ancak burada önemli olan sadece çalışan bir kod üretmek değil, aynı zamanda yazılan kodun okunabilir, modüler ve test edilebilir olmasıdır. Bu aşamada unit testler yazılır, reusable bileşenler oluşturulur ve sistem mimarisi inşa edilir.

Test aşamasında hem manuel hem de otomatik testler yapılır. Bu süreçte sistemin hata verip vermediği değil, beklenmeyen kullanıcı davranışları karşısında sistemin nasıl tepki verdiği test edilir. Edge case senaryoları ve yük testleri özellikle dikkat edilmesi gereken noktalardır.

Deploy sürecinde, sistemin canlı ortama alınması gerçekleştirilir. Bu süreç artık büyük ölçüde otomatikleştirilmiş CI/CD araçları ile yapılır. Canlıya alınan sistemler ise sürekli izleme ve bakım sürecine girer. Loglama sistemleri, kullanıcı geri bildirimleri ve performans ölçüm araçları sayesinde sistemdeki sorunlar önceden tespit edilip çözüme kavuşturulur.

Share your love

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir